İç Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu
Türkiye'de üretilen malı kullanınız!
“İş adamı iktidarın korkusundan gerçekleri söyleyemiyor” Elinde bir küçük alet vardı ve bunu havaya kaldırarak salondakilere gösterdi “Bakın arkadaslar” dedi, “Bu bir fren valfıdır... Biz bunu Ostim’de 7 euroya, üretip satıyoruz... Devlet bu ihtiyacı bizden almıyor, aynı malı 85 euroya ithal edip kullanıyor!..” Müthis bir açıklama.. Devlet kaliteli ucuz yerli mala sırtını dönüyor, ithal-pahalı yola gidiyor..! Devlet ne?.. Ak Parti ktidarı!.. Kimdir bu açıklamayı yapan. Mehmet Akyürek, Ankara Sanayi Odası Meclis Üyesi ve TOBB Delegesi... Sanayici, is adamı, istihdam sahibi... Geçtigimiz çarsamba günü, Ankara Sanayi Odası Meclis toplantısında Türkiye’nin sanayici ve is adamlarına acı acı seslenerek söyle diyor... “s adamı korkuyor arkadaslar, korku içinde. Gerçekleri konusamıyorlar. Korkuyorlar, çünkü bir gece sabaha karsı kapılarının çalınarak alınıp götürülmenin gerilimi içerisindeler. Bu korku ile susuyorlar. Korkmayın arkadaslar, korkacak bir is yapmıyorsunuz. ste ben üretiyorum, baska isim yok. Ürettigimi satamadıgımı, sebeplerini anlatıyorum...” Sayın Mehmet Akyürek konusurken salonda ses çıkmıyor... sadamlarının bazılarının halleri çok ilginç. Sanki orada oldukları kameralar tarafından tespit edilmesin diye saklanmaya çalısıyorlar. Akyürek’den gelen cesur açıklamalarla ezilip büzülenler görülüyor... ktidarın pompaladıgı “Kriz bitti, Türkiye’ye bütün dünya hayran!!” mansetlerine karsın, Ankara’da bir önemli sanayici, Sanayi Odası toplantısında “gerçekleri” bakın nasıl yansıtıyor... “...Asıl gündemin üretim ve issizlik üzerinde yogunlasması gerekirken kurumlar arası çatısmaya dönmesi biz üreten is insanlarını olumsuz etkilemekte, Girisimci ve Yatırımcı gücümüzü istegimizi, arzumuzu kaybettirmektedir. 2008 son çeyregi 2009 ve 2010 ilk çeyregin üretim ve sanayi açısından hiç de iyi gitmedigini, bundan sonra da pek iyiye gitmeyecegi kanaatinde oldugumu belirtmek isterim. Açıklanan TÜK rakamları ile bizim verilerimiz maalesef örtüsmemektedir. Üretim yaptıgımız Ostim ve vedik mikro küçük ve orta boy isletmelerin yer aldıgı Orta Dogu’nun en büyük, dünyanın sayılı sanayi bölgelerinden birisidir. Bugünkü durumumuza baktıgımızda; Bizim bölgemizde isletmelerin çogu çok düsük kapasite ile çalısmaktadır. Ostim ve vedik sokaklarına baktıgımızda çok fazla satılık ve kiralık levhalar görünmektedir. Önceden Ostim ve vedik’te bosalan isyerleri 3-5 gün içerisinde tekrar üretime açılırken, simdi 1yıl bos kalmıs isyerleri vardır. Ostim ve vedik’te is yapan firmaların çogu da isçi azaltılmasına gitmistir. Önceden 30-40-50 kisi çalıstıran isyerleri 5-10 isçi ile isletmesini ayakta tutmaya çalısıyor. Ostim ve vedik’te en az 40-50 bin isçi, issiz kalmıstır. Türkiye genelinde issizlik TÜK rakamlarına göre %13,5 gerçek % 25’dir. Bir yanda isten kâr edememe var, bir yanda da faturasını kestigimiz isin bedelini tahsil edememe var. Hatta tahsilâtını yapamadıgımız faturaların KDV’sini ve pesin vergisini ödüyoruz. Özetle mikro ve küçük isletmeler neredeyse tasfiye edilmektedir. KOB’lerin yok olması Türkiye ekonomisinin yok olması anlamına gelir. ç piyasada talep daralması yasıyoruz, kendi içimizde rekabetle bogusurken bir yandan da ithal ürünlerle mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Kısacası kıskaçtayız.” Ankara Sanayi Odası, üyesinin konuşmasından korktu!.. ASO korktu diyorum, hiç kusura bakmasınlar!.. Zira kendi üyelerinin konusmasını internet sayfalarında yayınlayamadılar!.. Ankaralı sanayici Mehmet Akyürek’in “s adamları bir gün sabaha karsı evlerinden alınıp götürülme korkusu ile konusamıyor!!” diye baslayan konusmasını dün yazmaya baslamıstım.. Bugün bu is adamımızın konusmasının kalan bölümünü veriyorum... “Büyük isletme, küçük isletme iliskileri bozulmustur. Bu dengeyi kurabilmek için önceki dönem TÜSAD Baskanı dostum Ömer Sabancı bizi merak ettigini söyledi, ben de OSTM’e davet ettim. Benim isletmemi ve OSTM’deki isletmeleri ziyaret ettik. Kaç isçi çalıstırıyorsunuz diye sordum 35.000 dedi, biz de 135.000 kisi çalısıyor dedim, yani riski KOB’lere paylastırdık. Tahsilât ve ödeme dengeleri bozulmustur. Finans kurumları ile iliskilerimiz bozulmustur. Bize hizmet etmek üzere kurulmus kurumlardan yararlanmamız en aza inmistir. 25.000 TL. KOSGEB kredisini almak için ben kendim tam 3-5 saat bekledim yine de islem yetismedi. Bu krediyi alabilmek için SSK ve ‘Vergi Borcu Yoktur Belgesi’ istenmekte varsa borçları mahsup edilmistir. Çogu kimse de bu krediyi borç ödemede kullandı, üretimi için kullanamadı. Teminat vermekle kurulmus olan Kredi Garanti Fonu hâlâ islevini yerine getirmemektedir. Risk sermayesi sirketleri olusmasına ragmen maalesef hizmet, istedigimiz düzeyde degildir. Özetle isimiz bitiyor-bitiriliyor. Bir türlü gerçek gündeme, üretime dönemedik. Mesleki egitim almıs, sektörel yetismis ana eleman açıgı hâlâ çözülememistir. Egitimin yeni bastan kurgulanması sarttır. Ahilik günümüz kosullarına uyarlanarak esnaf, sanayici kurulusları ile birlikte ortak çözüm ortaya konmalıdır. (TEKNOPARK) Çözüm: Bize hizmet etmek üzere kurulmus kurumlar derhal asli görevlerine dönüp hızlı hizmet ve destek vermelidirler. Finans kurumları KOB’lere özel fon ayırıp uzun vadeli kredi kullanmamızın önü açılmalıdır. Bankalar, yüksek kârlarından fedakârlık yapıp, üretene daha ucuza kredi vermelidirler. Projemizin ve hayat hikâyelerimizin teminat sayıldıgı düzenleme yapılmalıdır. Bizim ürettigimiz ürünlerin kamu alımlarında öncelik verilmesi, %15’lik esik deger uygulaması maalesef istedigimiz düzeyde degildir, çalıstırılmalıdır. Bazı kamu kurumları bütçe bütünlügünü bozuyor diye uygulamakta zorlanmaktadır. Vize sorunu biz sanayicileri lacivert pasaportlu olmamızdan dolayı zorlamaktadır. hracat yapan is insanı vize almakta zorlanmaktadır. Devlet memuruna kırmızı ve yesil pasaport verildigi gibi is insanlarına da kolaylık saglanmalı bunun da gözden geçirilmesi sart. AB ülkelerine sabah gidip aksam döndügümüz oluyor. Son günlerde vergi denetimleri artırılmıstır, kazanmadan vergi vermek zorunda kalıyoruz. Ayrıca ‘getir defterleri’ korkusu isin çabası. OSB’lere yatırımın cazip hale gelebilmesi için özel tesvik uygulanmalıdır. Arsa ve alt yapıya büyük bedeller ödedik, hâlâ ödemekteyiz, var olan sermayeyi topraga gömdük, üst yapıya ve içinin makine teçhizatına sermayemiz kalmamıstır. Sanayici “alarm” veriyor da sesini duyuramıyorsa, bunun manası sudur... Bizler daha çok bekleriz is bulalım diye!.. Hele hele bu “Ergenekon korkusu”da bu islerde kullanılıyorsa, defterimiz dürülmüs demektir!..”
